Geçenlerde, genç yazar ve şairlerle ilgili bir sayfada gezinirken gözüme çarptı ‘İç Acılar Toplamı’. İlgimi çekti. Araştırdım. Sonra satın almaya karar verdim. Şimdi ise sizlerle kitap ilgili eleştirilerimi paylaşacağım. Kitap yazarının hoşgörüsüne sığınarak yazıyorum. Her ne kadar sürç-i lisan ettiysek affola.
Yazar, kimi şiirlerinde başta soyut bir atmosfer yaratıyor ancak sonraki dizelerde kullandığı ağır kelimelerle okurun içine girdiği soyut dünyaya kendi eliyle sert bir darbe indiriyor, onu gerçeklerin amansızlığına itiveriyor. Ayrıca yazar, kimi çok kullanılan söyleyişleri bazı şiirlerine temel malzeme yapmış. Bunu yaparken o kadar abartmış ki yazardan bir şey göremiyorsunuz.
Anlatımda bağlantı sağlanmak için kullanıldığı belli olan, şiirle ilgisi olmayan kelime tekrarları da okurun dikkatini dağıtıyor. Okur, farklı bir kelime farklı bir imge beklerken karşısında bir önceki dizedeki tamlamayı görünce büsbütün hayal kırıklığına uğruyor. Bazı şiirlerde ise yazar satır doldurmaya çalışmış. Halbuki bu kısımları boş bıraksaymış okur zaten dolduracakmış.
Yazar, öğretmenlik mesleğinin getirdiklerini şiir yelpazesinde birer renk olarak kullanmak istemiş ancak bu, şiire yama yapmaktan öteye gidememiş. Bazı dörtlüklerde ise biçimselliğe tamı tamına uyabilmek için sözcük kalabalığı yaratmış. Biçim güzelliğini bu kadar önemsemek yerine okurun kalbinin ritmini değiştirecek imgeler kullanmalıymış.
Yazar, şiirine yepyeni tamlamalar getirmek istemiş ancak bunu yaparken kullandığı sözcüklerde alfabenin tüm harflerini kullanmış nerdeyse. Bu kadar uzun sözcükler kullanması okuru yorup onun sıkılmasına sebep olurken şiiri de yoğunluktan mahrum bırakmış.
Yazar bazı şiirlerinde belli doğa olaylarını başarılı bir şekilde insan ruhuna uyarlamış. Bunu yaparken kısmen de olsa biçimsel kuralları kırmış, kendince yeniden kurmuş. Ancak bu, soyut kavramlara yönelik yaptığı kişileştirmelerin genelinin basit olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Terim anlamlı sözcükleri kullanırken yer yer cuk oturan söyleyişlere yer vermiş. Geçmişe duyduğu özlemi dile getirdiği bir şiirinde ise haklı bir haykırış, derin bir iç çekiş var. Yazarın konuyu bu denli içselleştirmesi okurun kendini şiirin içinde bulmasını sağlıyor.
Kitaptan edindiğim izlenimlerim bu kadar. Yazımı sonlandırırken yazarın hoşgörüsüne sığınarak düşüncelerimi dile getirdiğimi tekrar belirtmek istiyorum...
Yazar, kimi şiirlerinde başta soyut bir atmosfer yaratıyor ancak sonraki dizelerde kullandığı ağır kelimelerle okurun içine girdiği soyut dünyaya kendi eliyle sert bir darbe indiriyor, onu gerçeklerin amansızlığına itiveriyor. Ayrıca yazar, kimi çok kullanılan söyleyişleri bazı şiirlerine temel malzeme yapmış. Bunu yaparken o kadar abartmış ki yazardan bir şey göremiyorsunuz.
Anlatımda bağlantı sağlanmak için kullanıldığı belli olan, şiirle ilgisi olmayan kelime tekrarları da okurun dikkatini dağıtıyor. Okur, farklı bir kelime farklı bir imge beklerken karşısında bir önceki dizedeki tamlamayı görünce büsbütün hayal kırıklığına uğruyor. Bazı şiirlerde ise yazar satır doldurmaya çalışmış. Halbuki bu kısımları boş bıraksaymış okur zaten dolduracakmış.
Yazar, öğretmenlik mesleğinin getirdiklerini şiir yelpazesinde birer renk olarak kullanmak istemiş ancak bu, şiire yama yapmaktan öteye gidememiş. Bazı dörtlüklerde ise biçimselliğe tamı tamına uyabilmek için sözcük kalabalığı yaratmış. Biçim güzelliğini bu kadar önemsemek yerine okurun kalbinin ritmini değiştirecek imgeler kullanmalıymış.
Yazar, şiirine yepyeni tamlamalar getirmek istemiş ancak bunu yaparken kullandığı sözcüklerde alfabenin tüm harflerini kullanmış nerdeyse. Bu kadar uzun sözcükler kullanması okuru yorup onun sıkılmasına sebep olurken şiiri de yoğunluktan mahrum bırakmış.
Yazar bazı şiirlerinde belli doğa olaylarını başarılı bir şekilde insan ruhuna uyarlamış. Bunu yaparken kısmen de olsa biçimsel kuralları kırmış, kendince yeniden kurmuş. Ancak bu, soyut kavramlara yönelik yaptığı kişileştirmelerin genelinin basit olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Terim anlamlı sözcükleri kullanırken yer yer cuk oturan söyleyişlere yer vermiş. Geçmişe duyduğu özlemi dile getirdiği bir şiirinde ise haklı bir haykırış, derin bir iç çekiş var. Yazarın konuyu bu denli içselleştirmesi okurun kendini şiirin içinde bulmasını sağlıyor.
Kitaptan edindiğim izlenimlerim bu kadar. Yazımı sonlandırırken yazarın hoşgörüsüne sığınarak düşüncelerimi dile getirdiğimi tekrar belirtmek istiyorum...
Yorumlar
Yorum Gönder